***...Dur Yolcu!...***
Dünyaya rızık peşinden koşmaya gelmedin.
Geçici zevklerin vereceği acı, ileride kalıcı olacaktır.
Sen hayatı olduğu gibi kabul et; çünkü hayat seni
olduğun gibi kabul ediyor.
Dünyayı tanıyan kimse, ne onun genişliğine sevinir,
ne de sıkıntısına üzülür.
Dünya hayatını oruçla geçirdiğin birgün gibi kabul et;
ölümle iftar edeceğini düşün.
Doğumum anama hamallıktı.
Yaşamam ise bana.
Ölümüm bile hamallık olacak.
Cenaze alayına.
Ey fani insan;
Ölümle uyanmanın sonu hüsran.
Uyan bu gafletten uyan.
Ölüm seni uyandırmadan.
Kundak birgün öleceklerin sarıldığı kefen,
kefen ise birgün doğacakların sarıldığı kundaktır.
Elimizde olan nimetleri çok az düşünürüz.
Olmayanları ise daima.
İmanı zayıflatan herşey, hayatı zorlaştıran bir yüktür.
Hoşlanmadığınıza sabretmedikçe,
hoşlandığınızı elde edemezsiniz.
Borcunu azaltırsan hür yaşarsın.
Günahlarını azaltırsan rahat ölürsün.
Gençliğine güvenip vakit çok erken derken.
Belki elveda bile diyemezsin giderken.
Yarın sabah, ne sevdiğiniz kişilerin yüzleri,
ne de kendi yüzünüz aynı olacaktır.
Hayatın, eğlence amaçlı hale geldiği an,
çöküşün başladığı andır.
Kalp,kör olduktan sonra gözün görmesinde bir yarar yoktur.
Bir insanın bir insana verebileceği en güzel hediye,
ona ayırabileceği zamandır.
Dünyanın son konağa, son durağı şu mezar,
Ecel kuşu gelince, ne genç der ne de ihtiyar.
Mumların parası, pastadan fazla tutmaya başladığı zaman,
yaşlandığınızı anlarsınız.
Bol bol tebessüm et, gülümse; hem maliyeti sıfırdır,
hem de bedeline paha biçilmez.
İnsanın kazandığı herşey kalır bu dünyada.
Yaptıklarının hesabını götürür omuzlarında.
Boş zaman yoktur, boşa geçirilen zaman vardır.
''Ne söyleyeyim'' diye başta düşünmek.
''Niçin söyledim'' diye pişman olmaktan iyidir.
Herşey boştur. Bütün mesele, insanın kendisini ALLAH'ın
sevdiği bir kul haline getirmesidir.
Kazanıp ürettiklerimiz dünyada kalırda;
gönüllerde bıraktığımız izlerle ötelere gideriz.
Geçici dünya zevklerini, kalıcı ve devamlı olan
cennet nimetlerine tercih etmeyelim.
Çocuklarımızı iyi yetiştirmeyi başaramazsak,
başka hiçbir şeyi başarmanın anlamı kalmaz.
Aza sahip olan değil, çoğu isteyen yoksuldur.
Senden öncekilerden ibret al.
Fakat senden sonrakilere ibret olma.
Kimde güzellik varsa, bilsin ki ödünçtür.
Dünyaya geldiğimiz gün, bir yandan yaşamaya başlarız,
bir yandan da ölüme yaklaşırız.
Kendi cenazenize katıldığınızı düşünün;
hayatta iken neleri ihmal ettiğinizi fark edersiniz.
Ömür bu kadar kısayken, amelleri kısaltıp, emelleri uzatma.
Dilediğini yap, mutlaka karşılığını göreceksin.
Günah arıya benzer, onun gibi ağzı ballı, fakat kuyruğu zehirlidir.
İnanç, görmediğimize inanmak, mükafatı da inandığımızı görmektir.
Toprak seni besler, büyütür, günü gelince de toprağı sen beslersin.
Bana rahmet okuyun, rahmet olunasınız.
Biz gittik. Biliniz ki sırada siz varsınız. (Mezar taşı)
Paralar vakitle kazanılır, ama vakitler parayla kazanılmaz.
Herkes, çok yaşamayı ister, lakin kimse yaşlanmayı istemez.
Hesabını vereceksin yaşadığın anların.
Kullandığın parmaklar şahitlik edecek yarın...
alıntı...
Dünyaya rızık peşinden koşmaya gelmedin.
Geçici zevklerin vereceği acı, ileride kalıcı olacaktır.
Sen hayatı olduğu gibi kabul et; çünkü hayat seni
olduğun gibi kabul ediyor.
Dünyayı tanıyan kimse, ne onun genişliğine sevinir,
ne de sıkıntısına üzülür.
Dünya hayatını oruçla geçirdiğin birgün gibi kabul et;
ölümle iftar edeceğini düşün.
Doğumum anama hamallıktı.
Yaşamam ise bana.
Ölümüm bile hamallık olacak.
Cenaze alayına.
Ey fani insan;
Ölümle uyanmanın sonu hüsran.
Uyan bu gafletten uyan.
Ölüm seni uyandırmadan.
Kundak birgün öleceklerin sarıldığı kefen,
kefen ise birgün doğacakların sarıldığı kundaktır.
Elimizde olan nimetleri çok az düşünürüz.
Olmayanları ise daima.
İmanı zayıflatan herşey, hayatı zorlaştıran bir yüktür.
Hoşlanmadığınıza sabretmedikçe,
hoşlandığınızı elde edemezsiniz.
Borcunu azaltırsan hür yaşarsın.
Günahlarını azaltırsan rahat ölürsün.
Gençliğine güvenip vakit çok erken derken.
Belki elveda bile diyemezsin giderken.
Yarın sabah, ne sevdiğiniz kişilerin yüzleri,
ne de kendi yüzünüz aynı olacaktır.
Hayatın, eğlence amaçlı hale geldiği an,
çöküşün başladığı andır.
Kalp,kör olduktan sonra gözün görmesinde bir yarar yoktur.
Bir insanın bir insana verebileceği en güzel hediye,
ona ayırabileceği zamandır.
Dünyanın son konağa, son durağı şu mezar,
Ecel kuşu gelince, ne genç der ne de ihtiyar.
Mumların parası, pastadan fazla tutmaya başladığı zaman,
yaşlandığınızı anlarsınız.
Bol bol tebessüm et, gülümse; hem maliyeti sıfırdır,
hem de bedeline paha biçilmez.
İnsanın kazandığı herşey kalır bu dünyada.
Yaptıklarının hesabını götürür omuzlarında.
Boş zaman yoktur, boşa geçirilen zaman vardır.
''Ne söyleyeyim'' diye başta düşünmek.
''Niçin söyledim'' diye pişman olmaktan iyidir.
Herşey boştur. Bütün mesele, insanın kendisini ALLAH'ın
sevdiği bir kul haline getirmesidir.
Kazanıp ürettiklerimiz dünyada kalırda;
gönüllerde bıraktığımız izlerle ötelere gideriz.
Geçici dünya zevklerini, kalıcı ve devamlı olan
cennet nimetlerine tercih etmeyelim.
Çocuklarımızı iyi yetiştirmeyi başaramazsak,
başka hiçbir şeyi başarmanın anlamı kalmaz.
Aza sahip olan değil, çoğu isteyen yoksuldur.
Senden öncekilerden ibret al.
Fakat senden sonrakilere ibret olma.
Kimde güzellik varsa, bilsin ki ödünçtür.
Dünyaya geldiğimiz gün, bir yandan yaşamaya başlarız,
bir yandan da ölüme yaklaşırız.
Kendi cenazenize katıldığınızı düşünün;
hayatta iken neleri ihmal ettiğinizi fark edersiniz.
Ömür bu kadar kısayken, amelleri kısaltıp, emelleri uzatma.
Dilediğini yap, mutlaka karşılığını göreceksin.
Günah arıya benzer, onun gibi ağzı ballı, fakat kuyruğu zehirlidir.
İnanç, görmediğimize inanmak, mükafatı da inandığımızı görmektir.
Toprak seni besler, büyütür, günü gelince de toprağı sen beslersin.
Bana rahmet okuyun, rahmet olunasınız.
Biz gittik. Biliniz ki sırada siz varsınız. (Mezar taşı)
Paralar vakitle kazanılır, ama vakitler parayla kazanılmaz.
Herkes, çok yaşamayı ister, lakin kimse yaşlanmayı istemez.
Hesabını vereceksin yaşadığın anların.
Kullandığın parmaklar şahitlik edecek yarın...
alıntı...